kendisinin yapımında albert einstein'nın fizik kural ve kuramlarından ilham alınmış, yıllar sonra einstein "dolaylı yoldan da olsa bu duruma sebebiyet vermekten üzüntü duyuyorum, keşke o kural ve kuramları hiç ortaya çıkarmasaydım"vari açıklamada bulunmuştur.
2
+
-entiri.verilen_downvote
little boy 6 ağustos 1945 hiroşima'ya atılan
fat man ise 3 gün sonrasında nagazaki'ye atılan atom bombasıdır.
şerefsizler bi de çok güzel bişeymiş gibi şirin şirin isimler koyuyolar. sanki bomba atmıyolar da çizgi film yayını yapıyolar "küçük oğlan ve şişko adam"
uranyum 235 ya da plutonyum 239 atom çekirdeklerinin parçalanmasıyla elde edilen zincirleme tepkiye dayanır.
1
+
-entiri.verilen_downvote
çok yüksek yok etme gücüne sahip silahtır. diğer patlayıcılardan farklı olarak yaşayan / yaşamayan her şeyi yok etmek için kullanılır. iki temel nükleer silah türü vardır hiroşimaya atılan uranyum veya nagazakiye atılan pülütonyum 2012 itibariyle dünyada 4.300ü kullanıma hazır olamk üzere 17.000 nükleer başlık olduğu tahmin edilmektedir
2
+
-entiri.verilen_downvote
Ağır atomlardan oluşan elementlerin kararsız hale getirilmesi ile oluşturulan bombalara atom bombası denir. Balistik füze gibi major platformlardan büyük miktarlarda fırlatılanları olduğu gibi; uçaklardan atılan daha minyatür versiyonları da bulunmaktadır.
Miyatür dediğime de bakmayın. En miniği bir vilayeti dümdüz edebilir.
Gelelim çalışma mantığına... Ağır atomlardan oluşan elementlerin kararsız hale getirilmesi dedik. Önce bunu biraz açmamız lazım. Kararsızlaştırma dediğimiz şey, zenginleştirme aslında. Ağır atomları olan elementler bellidir. Eğer bir atom ağırsa, kararsızdır. Zenginleştirme işlemi ile bu atomlar daha kararsız hale getirilir. Bu zor ve ileri mühendislik isteyen bir işlemdir.
Teorik olarak, bir atom bombasını yanına dinamit koyarak patlatamazsınız. Bunun için, bir zincirleme reaksiyon başlatmanız gerekir. Bunun için de basitçe bir dizi elektronu hedef bölgedeki zenginleştirilmiş elemente gönderilmesi gerekir. Bu da zincirleme reaksiyon başlatır.
Nükleer başlıkların içerisinde özel bir tetik mekanizması vardır. Zaman ayarlı, bilgisayar destekli, rakam ölçerli... Bir sürü versiyonu bulunmaktadır.
Nükleer bombalar, hedef bölgeye bir kaç yüz metre yükseklikteyken patlatılabilirler. Hiroşima'da olduğu gibi. Bu, bir merkezden dairesel yayılan şok dalgalarının yıkıcı gücünü basitçe ikiye katlar.
Evet... Sanırım bu kadardı.
Edit:
Zenginleştirilmiş uranyum/plütonyum için nükleer santrale ihtiyacınız yoktur. Olursa daha güzeldir tabi. O ayrı. Zenginleştirme tesisi yeterlidir.
Çekirdeğin içindeki enerjinin açığa çıkartılması prensibi ile çalışan, tahribat gücü yüksek bir silahır.
Bu silah için, elde etmeniz gereken tek şey, ağır bir çekirdektir. Mesela, uranyum. Çünkü ağır çekirdekler kararsızdır. Bu elementin bir kısmı alınır, proton bombardımanına tutulur. Bu bombardıman ile çekirdek daha da ağırlaşır. Ağırlaştıkça kararsızlaşır. Bu kararsızlık belli bir eşik noktaya gelince durulması gerekir. Yoksa patlar.
Peki bu nasıl silah olarak kullanılır?
Bunu bir füzenin içine tıktığınızı düşünün. Uçaktan serbest düşüşe bırakıldığında ve yere çarptığında patlamaz. Yani... %999999999999999.9 patlamaz. Bunun için bir tetik mekanizması gerekir. Bu tetik mekanizması da, eşik değeri aşırtacak ufak bir bombardıman mekanizmasıdır. Basitçe zaman ayarlıdır. Yeryüzüne 500 metre kala patlar. Bu şekilde bombanın yıkıcı etkisi iki katına çıkar.
Günümüzde çok daha tehlikeli silahlar var. Keşke olmasa. Lakin ne kadar güçlü olursanız, o kadar adil olursunuz.
Edit:
Bu kadar kolay anlattığıma bakmayın. Uranyum zenginleştirme işlemi bile tek başına oldukça çetrefilli bir iş.
1
+
-entiri.verilen_downvote
Bu olay ben de travma yapmıştı. İlkokuldayken bizim orada bi proje vardı 64 bin dev öğrenci şeklinde. Ne yaptıklarını bilmiyorum ama sürekli bizim okula kitap dağıtırlardı ve bunus satın almak zorundasınız derlerdi. Resmen toplulukları bizim okul sayesinde ayakta kalıyordu.
Bir gün "Atom bombası çocukları" adında kitap sattılar bize. İnce bi kitaptı kapağında da bombanın içinde çiçeklerin olduğu bir fotoğraf vardı. İçerisinde atom bombasından sağ çıkan o olayları yaşamış insanların anıları anlatılıyordu.
Ben de çocukken hiçbir kitabı yarım bırakmayı sevmezdim ne olursa olsun sonuna kadar okurdum. Bu kitap benim elime geçti okuyorum ama yaşananlar psikolojimi bozmaya başladı. Odamda huzurlu bir şekilde otururken ya buraya da bomba düşerse diye paranoya yapmaya başlamıştım. Kimseye de bahsetmiyorum tabi ne kadar korkarsam korkayım o kitabı bitirmeyi başarmıştım.
Ben bunları okurken bile dayanamayıp ağlayıp durmuşken bunları yaşatan insanlar nasıl yaşattı. Taş vardı bence kalplerinin yerinde. Başka türlü anlayamıyorum anlamak da istemiyorum. Nasıl bir şey elde etmek istiyorsunuz ki bu kadar insanın cani bir şekilde ölmesi size fayda sağlıyor. Bunun karşılığına değiyor mu?
Not: Allah senin de belanı versin 64 bin dev öğrenci projesi. O kadar küçük yaşta çocuğa bu kitap okutulur mu? Ne salak saçma bir projeymişsiniz gerçekten .Kimse de dememiş bu çocuk bu kitabı nasıl okuyacak..
0
+
-entiri.verilen_downvote
şu burada dursun; link
serbest çağrışım;
"hiroşima'da öleli,
oluyor bir on yıl kadar.
yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar."